15 ile 18 Temmuz tarihleri arasında yayımlanan 32–35. bölümler, La forza di una donna dizisinde tansiyonun zirveye çıktığı dört gün oldu. 15 Temmuz’daki bölümde Bahar’ın evine yapılan beklenmedik polis baskını, dizide adeta bir dönüm noktası oluşturdu. Evde bulunan bir uyuşturucu paketi nedeniyle Bahar hakkında başlatılan soruşturma, onun hem annelik hem de sosyal çevresindeki imajını ciddi biçimde zedeledi. Bu olayın arkasında kimin olduğuna dair şüpheler ilk etapta Bahar’ın eski çevresine yönelirken, sonrasında Sirin’in eski sevgilisi Bersan ve hatta Enver’in adı bile bu kaotik olaylara karışmaya başladı. Ancak en büyük şok, Bahar’ın hastalığının iyice ağırlaşmasıyla yaşandı. 17 Temmuz günü yayınlanan bölümde Bahar baygın halde mutfakta yere yığıldı ve evde yangın çıkma tehlikesi oluştu. Bahar’ın bilincini kaybettiği bu sahne, dizinin en vurucu anlarından biriydi ve izleyiciler tarafından “gözyaşlarının sel olduğu an” olarak tanımlandı. Bu sağlık krizi, Bahar’ı çocuklarıyla birlikte annesi Hatice’nin evine taşınmak zorunda bırakırken, yeni bir aile içi çekişmenin de kapılarını açtı. Hatice, Bahar’ın gelişinden memnun kalmazken, Sirin ise Enver’i manipüle ederek bu taşınmanın arkasındaki planlayıcı rolünü üstlendi. Taşınma kararı Bahar için sadece fiziksel bir değişim değil, psikolojik ve sosyal bir yeniden başlangıç anlamına geliyordu. Bahar’ın kendine olan güvenini tekrar kazanması, hastalıkla baş etmesi ve çocuklarını bu karmaşadan uzak tutması, onun asıl mücadelesi olacak. Öte yandan Sirin’in Bahar’a kurduğu bu komploların devam edeceğine dair ipuçları artarken, Arif’in Bahar’a olan desteği daha da görünür hale geliyor. Bu bölümler, dizinin sıradan bir aile dramı olmadığını, karakter çatışmalarının derinleşerek ilerlediğini ve her bölümde seyirciyi daha da içine çeken bir yapıya dönüştüğünü net biçimde ortaya koydu.